Meslek Lisesi diye diye..
Ülkemizin doğru düzgün eğitim verecek meslek liselerine çok ihtiyacı var, bu kesin.
Son yıllarda dağı taşı kalitesiz üniversitelerle doldurduk, gençlerimizi çalışma hayatıyla uyumsuz pek çok branşa gönderip, mezun olduklarında yoğun işsizlikle karşı karşıya bıraktık.
İlle de üniversite diye diye, abarttıkça abarttık, bu ülkenin mesleki eğitim görmüş insanlara da ihtiyacı olduğunu iyice unuttuk.
Şimdilerde ise hava epey değişti.
Artık her kesimden güçlü şekilde “Üniversiteler yeter, meslek liseleri açalım” haykırışları duyuyorum.
Doğrudur da, açmak lazım.
Fakat benim endişem, bu konuyu da üniversite işine benzetmemiz..
İhtiyaç durumunu hesaplamadan, dağı taşı meslek liseleriyle doldurmamız..
Umarım, gerçeklere uygun girişimlerde bulunuruz da, meslek liselerini
de üniversiteler gibi vasıfsız hale düşürmeyiz.
★★★
Geçtiğimiz gün İzmir’de yapılan bir toplantıda konuşan Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Ali Karagöz’ün konuya yönelik fikirlerini beğendim.
Her şeyden evvel, mesleki eğitimle sektörel iş birliğini buluşturmak istemeleri çok yerinde.
Karagöz, öğrencileri iş dünyasına daha iyi hazırlamak için, ortaokul düzeyinde ‘meslekle buluşma’ şeklinde bir programı hayata geçirmeyi planlıyor.
Bu öğrenciler meslek liselerinin uygun ortamlarında, meslek dersi öğretmenleri nezaretinde, okul dışı zamanlarda, kendilerine uygun olduğunu düşündükleri ve bir takım becerilerini geliştirebilecekleri bir mesleki eğitim görecekler..
Alınan modüllerle, zaman içerisinde iş piyasasına geçişlerine ilişkin meslek belgesi almalarının da önü açılacak.
Önemli adımlardan biri de, meslek liselerinin tematik hale getirilecek olması…
Bunun için de bazı işletmeler eğitim ve üretimin iç içe geçtiği bir modele dönüştürülerek, fabrikaların içinde okul açılacak.
★★★
Bana göre, bu görüşlerin ve hedeflerin hepsi doğrudur.
Mesleki eğitim ile sektörel işbirliğini güçlendirmek, mesleki eğitimin kalitesini artırmak, öğrencileri daha iyi yetiştirmek ve iş dünyası ile etkin bir iletişim kurulmasını sağlamak öncelikli girişimler olmalıdır.
Hele, ortaokul düzeyinde ‘meslekle buluşma’ şeklinde bir programı hayata geçirmek, en çok işe yarayacak yöntem gibi geldi bana.
Meslek liseleri güçlü olan Avrupa ülkelerinde de benzer uygulama yapılıyor.
Ama ne olur, meslek lisesi meselesine de üniversiteler gibi gerektiğinden fazla abanıp, konuyu özünden saptırmayalım.
Ülkenin şartlarını ve ihtiyaçlarını net bir şekilde belirleyip, ona göre hareket edelim.
Bu önemli sorunumuzu, yüzümüze gözümüze bulaştırmadan çözelim.