Paslanmaz çelikte yerli üretim korunmazsa büyük tehlike kapıda
5 mins read

Paslanmaz çelikte yerli üretim korunmazsa büyük tehlike kapıda

Türkiye’de son zamanda paslanmaz çelik sektöründe hareketli anlar yaşanıyor. Türkiye’nin en büyük paslanmaz yassı çelik üretim tesisi olan POSCO ASSAN TST’nin 10 seneden fazla süredir sektör için attığı adımlar ve elde ettiği başarı, Uzakdoğu ülkelerinin haksız rekabetiyle tehlikeyle karşı karşıya kaldı. Çin, Endonezya ve Tayvan gibi ülkeler, üretim kapasitelerini kendi iç tüketimlerinin çok üzerinde bulundurarak, Türk pazarında dampingli fiyatlarla rekabet ediyor. Avrupa Birliği (AB), ABD hatta Asya ülkeleri bile bahsi geçen üreticilere karşı yerel pazarlarını korumak amacıyla yüzde 58’lere varan oranda anti-damping tedbiri uygularken, Türkiye ithal paslanmaz çelikten sadece yüzde 12’lik gümrük vergisi alınırken, AB, STA ülkeleri ve DİR çerçevesinde ise ithalattan gümrük vergisi alınmıyor.

İkinci kalite ürünü işleyip iç pazara satıyorlar

Kayabaşı, çelik servis merkezleri POSCO ASSAN TST’den aldıkları yüksek kalitedeki ürünleri özellikle son yıllarda yerli üreticilere tedarik etmek yerine ihrac etmeyi tercih ettiklerini Çin ve Endonezya’dan aldıkları kalitesiz ve dampingli ürünleri, hatta POSCO ASSAN TST’nin üretiminde bulunmayan ürünleri dahi POSO ASSAN / Türk menşeili gibi göstererek Avrupa Birliği’ne ihraç ettiklerini belirtti .

Kayabaş, Avrupa Birliği, kendi üreticilerinden gelen şikayetler üzerine konuya yönelik Ağustos 2023’te soruşturma başlattığını ve bunun sonucunda Türkiye bir seneye yakın zamanda AB’ye ihracat yapamaz konuma geldiğini söyledi.

‘Önlem alınırsa pazar normalleşecek’

Türkiye’de sanayi üretiminin desteklenmesi ve yerli üretimin korunmasının, ekonomik gelişim ve süreklilik açısından kilit öneme sahip olduğunu söyleyen Kayabaşı, “Diğer tüm yerli üreticiler gibi POSCO ASSAN TST de bu bakış açısıyla adil rekabet koşullarının sağlanması ve yerli üreticilerin korunması maksadıyla Türkiye’nin bu yönde adımlar atmasını istiyor” değerlendirmesinde bulundu.

Kayabaşı, yerli üreticiyi koruyacak önlemlerin alınması durumunda sektörde yeni yatırımların önünün açılacağını, üretim maliyetlerinin normalleşeceğini, bununla birlikte daha rekabetçi ve uygun fiyatların ortaya çıkacağını belirtti.

Türkiye paslanmaz çelik sektöründe son durum

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri kapsamında Türkiye’nin soğuk haddelenmiş paslanmaz yassı çelik ithalatı 2023’te 307 bin 219 ton oldu. Söz konusu dönemde ihracat ise 89 bin 268 ton olarak gerçekleşti.

Bugün Türkiye’nin soğuk haddelenmiş paslanmaz çelik ithalatında Uzakdoğu pazarı birinci sırada bulunuyor. 2023 yılı rakamları kapsamında toplam 307 bin 219 olan çelik ithalatının 220 bin tonu Uzakdoğu’dan 81 bin 369 tonu Avrupa Birliği ülkelerinde görülürken, 5 bin 850 tonu ise diğer ülkelerden oldu.

TÜİK verileri çerçevesinde, Türkiye’nin yıllık soğuk haddelenmiş paslanmaz yassı çelik tüketimi son 10 senede tahmini 350-400 bin ton düzeyinde gerçekleşti. POSCO ASSAN TST 2023 yılında, yıllık 300 bin ton üretim kapasitesi ve yüzde 45’lik kapasite kullanım miktarıyla 134 bin 552 ton üretim gerçekleştirdi. Bunun 97 bin 667 tonu (yüzde 75) yurt içi satışlara, 32 bin 372 tonu ise ihracata gitti.

KUTU

Türkiye ekonomisine milyarlarca dolarlık katkı

Türkiye demir-çelik sektörünün gelişmesi için faaliyette bulunduğunu dönemde ülkede üretimi bulunmayan bir ürünü üretmek amacıyla Güney Koreli POSCO ve Kibar Holding ortaklığıyla 2011’de kurulan POSCO ASSAN TST Çelik Sanayi A.Ş., Kocaeli Asım Kibar Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteriyor. 350 milyon dolar yatırımla hayata geçirilen ve 2013’te üretime başlayan firma, şimdiye kadar iki milyon ton üzerinde yüksek kaliteli paslanmaz çelik üretimi yaparak 1,5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirilirken, bu üretimle beraber üç milyar dolarlık ithalatın yerini alarak ülke ekonomisine faydası oldu.

KUTU

İkinci kalite çelik insan sağlığını tehdit ediyor

Gıda teması bulunan metal ürünlerin (paslanmaz çelik dahil) EC 1935/2004 standartlarına uygun olması gerekiyor. Fakat sorun sadece tencere ve tavalarla sınırlı kalmıyor. Endüstriyel mutfaklarda ve gıda fabrikalarında kullanılan borular, tanklar, konveyörler ve gıda işleme makineleri gibi birçok yerde de standart dışı, ikinci kalite ve paslanma dayanımı düşük 200 serisi çeliklerin kullanımı daha yaygın olarak görülüyor. Bu durumda insan sağlığı ve gıda güvenliği bakımından ciddi oranda tehdit unsuru oluyor.

Tüm bu sebeplerden dolayı yalnızca ev mutfaklarında değil, aynı zamanda endüstriyel mutfaklar ve gıda işleme tesislerinde de yüksek kaliteli ve sertifikalı çeliklerin kullanımı gerekmekte. Türkiye’de bu bilincin artırılması ve denetimlerin sıkılaştırılması, halk sağlığı ve çevrenin korunması önemli bir rol oynuyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir